24 Mayıs 2012 Perşembe

Ses Kurgusu


 Ses Kurgusu Nedir?

Öncelikle bir video parçasının sesi veya Şarkının Dijital ya da Mekanik ortamda 
kurgulanması işlemidir.Kurgu işlemi; Sesin ayarlarını düzeltmek volume yükseltmek
çızırtıları,küçük ses patlamalarını onarmak,kesme ve uzatma işlemlerini yapmak olarak 
basitçe özetlenebilir.

İki Tür Ses Kurgusu Yapılır;



*Mekanik Ortamda Yapılan Kurgu = Ses Mikserleri İle Yapılır.


Bilgisayar İle Ses  Kurgusu


*Dijital Ortamda Yapılan Kurgu = Bilgisayar ortamındaki ses Programları ile Yapılır. 


Ses Mikseri


Ses Kurgu Bilgisayar Yazılım Özellikleri

Dijital ses kurgu programları bilgisayar ortamlarında ses kurgusu yapmayı sağlayan
programlardır. Bu programlarla dijital ses dosyaları mikslenir, düzenlenir, master
oluşturulur. Kolayca müzik üretilir, radyo spotları hazırlanır ve bozuk kayıtları düzeltilir.
Dijital ses kurgu yazılımlarında echo, flange, reverb gibi gerçek zamanlı ses efekti
bulunur. Dijital sinyal işleme (DSP), mastering ve analiz araçlarını ve ses iyileştirme
özelliklerini kullanarak ses kayıtları düzenlenir.
Ses kurgu yazılımlarına haricî donanım desteğiyle ses kaydı yapılabilir. Dinlerken
sesin, pan ve efekt kontrolleri ile oynanarak çeşitli etkiler elde edilebilir. Değişiklikleri
gerçek zamanda (reel time) kaydedilir. Haricî donanım denetimlerini kullanarak, zaman
çizgisinde düzenlenebilir zarflar hâlinde görülen değişiklikler yaratılır.
Ses yazılımları ile;

> Programda yer alan kullanımı kolay ses araçları setiyle sesler kaydedilip,
mikslenir ve düzenlenir. HD ve DVD kalitesinde ses için 192 kHz'e kadar
örnekleme hızlarıyla, yüksek kalitede 24- veya 32-bit dosyalar oluşturulabilir.
> Binlerce sıkıştırılmamış 32-bit müzik loop'u 5.000 civarında, 32-bit, her tarzda
performansa dayalı, ücretsiz müzik loop’u kullanılarak yeni sentezler
oluşturulabilir.





Ses iyileştirme araçları ile eski kasetlerdeki kayıtlar temizlenebilir; mikrofon
gürültüleri, tıslamaları, öksürükleri ve diğer istenmeyen sesler yok edilir.
> Kırpılmış sesler düzeltilir; Click/Pop Eliminators, Noise Reduction gibi
özellikleri kullanarak ses iyileştirilebilir




> Cok sayıda efekt eş zamanlı olarak uygulanıp ve dinlenebilir. Uygun şekilde
tekrar kullanım için, sık kullanılan rack ayarları hazır olarak kaydedilir.
> Programdaki araçlar ile frekans ve zamanda sesler görsel olarak ayıklanır ve
seçilir. Seçilen ses silinebilir veya değiştirilebilir. Belirli sesler izole edilip ve
düşük frekansların görünürlüğü artırılabilir.





> Spectral Pan ve Phase görünümleri zaman içinde pan, faz ve frekansı çizen
Spectral Pan ve Phase görünümleri dâhil olmak üzere, güçlü görselleştirme
araçlarını kullanarak sesi analiz edilir.


> Master oluşturma araçları Graphic ve Parametric ekolayzırlarını kullanarak bir
mikse son rötuşları yapınız. Dynamics Processor, Hard Limiter ve yeni
Multiband Compressor ile seslerinizi zenginleştiriniz.



Ses formatları

* WAV

Günümüzde popüler olarak kullanılan formatlar arasında “WAV; geçmişi en eskiye
dayanan formattır. Bu formattaki bir dosya, ses sinyalinin bilgisayar ortamında
varolabileceği en ham ve doğal hâlini saklar. Audio kayıtlarının büyük bir kısmında, sesler
bilgisayara ilk aktarıldığında WAV formatında olur.
Bu formatta herhangi bir sıkıştırma söz konusu olmadığı için sesin kalitesinde kayıp
da olmaz. Kayıt kalitesi neyse, dosyanın kaliteside odur. Bu yüzden, bir WAV dosyasının
sabit diskinizde kaplayacağı yer de nisbeten fazladır. Dosyanın diskinizde kaplayacağı yer
Sampling Frequency ve Bitrate değerlerine bağlı olmakla birlikte; CD kalitesinde yapılmış
bir kayıtta ortaya çıkan WAV dosyasının her dakikası ortalama 10 MB’lık yer işgal
edecektir.

* MP3 ve MP4:

MP3 formatı, WAV dosyalarının belli bir algoritmayla sıkıştırılmış hâli olarak
nitelendirilebilir. İsmini ‘’MPEG Layer 3’’ kısaltmasından alır.
MP3 sıkıştırma algoritmasının özelliği, WAV dosyaları ve insan kulağının algılama
biçimi göz önünde bulundurularak hazırlanmış olmasıdır. Sıkıştırılma sırasında dosyada ses
kaybı ortaya çıkması kaçınılmazdır; ancak MP3 formatında bu kayıp, insan kulağının zaten
algılayamayacağı sinyallerden vazgeçilerek yapılır. Bu yüzden, CD üzerinde bir parça ile
aynı parçanın MP3 versiyonunu dinlediğimizde (çok kaliteli bir ses sistemi söz konusu
olmadığı sürece) bize arasında bir fark yokmuş gibi gelir.
MP3 formatı, az yer kapladığı için kaydettiğimiz parçaları arkadaşlarımızla paylaşmak
için oldukça uygun bir formattır. Günümüzde birçok platform ve cihaz tarafından
desteklenen bir format olduğu için herkese açık bir paylaşım söz konusu olabilir
MP4, ISO/IEC tarafından seçilen uluslararası standart olmuş bir dosya biçimidir
(içerik olarak da bilinir). ISO/IEC Moving Picture Experts Group tarafından çoklu ortam
çeşitlerini saklamak için kullanılır, diğer çoklu ortam çeşitlerini saklamak için de
kullanılabilir.

* WMA:

Microsoft’un MP3 formatına cevabı olarak nitelendirilebilecek formattır. ’Windows
Media Audio’ ifadesinin kısaltılmış hâli olarak nitelendirilebilir.
Windows Media Player’ın ileri versiyonları ve Windows XP işletim sistemi ile birlikte
gündeme gelen bu format,WAV dosyalarını MP3’e benzer bir algoritma ile sıkıştırma
mantığına dayanmaktadır.18
MP3 formatıyla ilgili söylenebilecek her şey, WMA formatı için de geçerlidir. Bu
formatın avantajı, artık MP3’e kadar yaygınlaşmış olması ve lisans koruması hakkında bir
takım etkili kontroller barındırılabilmesidir.

 4-MIDI

MIDI (Musical Instrument Digital Interface), elektronik ortamda bulunan notaların digital bir
enstrüman tarafından çalınmasıdır.

 MPEG-4

MPEG-4 ses ve görüntü sıkıştırmayı geliştirerek, yayın, geniş bant, kablosuz ve paket
medya ağlarında düşük bant genişliklerinde yüksek tanımlı kaliteye kadar içerik ve hizmet
dağıtımına imkân sağlar.
MPEG-4 etkileşimli ve kişisel ortamlarda sunulabilen bir çok ortam biçimi (metin,
resim, animasyon, iki ve üç boyutlu nesne) için standart bir çatı oluşturuyor. Geleceğin içerik
piyasındaki çeşitliği desteklemek için MPEG-4 ses-görüntü kodlama, basit görsel ve ileri
basit görsel profil gibi özel uygulamalar için kullanışlı, “profiler” olarak adlandırılan araç
setleri sunuyor. Kullanıcıların sadece işlevselliği destekleyen profilleri uygulaması
gerekiyor.
MPEG-4 her türlü bant genişliğinde etkileşim ve çoklu ortam dağıtım sistemleri için
uygun bir çoklu ortam sunum teknolojisidir. MPEG-4 standardını indirmek ücretsizdir ve IP
sahipleri patentlerini adil, makul ve ayrım yapmayan kurallara göre belgelemek ile
sorumludur.







 Diğer Ses Kurgu Ünitesi Donanımları

 Mikser

Bir radyo stüdyosunda tüm seslerin toplandığı ve dağıtıldığı ünitedir. Mikserler,
kayıtların ve canlı performansların vazgeçilmez cihazlarındandır.


Bir miksere kanal sayısına göre farklı cihazlar bağlayabilir, bağladığımız cihazların
ses tonlarını ayrı ayrı ayarlayabilir (yani equalizer ayarlarını ayrı ayrı yapabilir) ve
hoparlörlere dengelenmiş tek bir ses çıktısı gönderebiliriz.




Mikser üzerindeki her equalizerın ayrı bir girişi bulunmaktadır. Her bir girişe ayrı bir
cihazı bağlamak ve bu cihaza özel ses ayarı yapmak mümkündür. Bunun yanı sıra,
cihazlardan toplanmış ses sinyalini hoparlöre gönderirken (daha önce winampta yaptığımız
gibi) genel ses ayarını da yapabiliriz



Mikserlerle ilgili bazı temel terimleri tanıyalım:

Channel (kanal) : 


Mikser üzerindeki her bir girişe verilen addır. Az önce
gördüğümüz gibi, her bir kanala ayrı bir cihaz bağlayabilir ve söz konusu cihaza
ait özel tonlamayı yapabiliriz.


Volume: Ses şiddetidir. Her bir kanalın kendine ait ses ayarı olduğu gibi,
mikserin genel çıkışının da bir ses ayarı vardır.
> Input : Mikser kanallarının girişine verilen addır. Bağlantı, genelde jack’ın bir
ucu cihaza, diğer ucu da mikserin kanal girişine girilerek sağlanır.
> Output: Mikserin genel çıkışına verilen addır. Bağlantı, genelde jackın bir ucu
mikserin genel çıkışına,diğer ucu da hoparlöre girilerek sağlanır.
> Peak: Ses şiddetini belirtmek için kullanılan bir terimdir. Mikserin peak
göstergesinin kırmızı olması, ilgili kanala veya genel çıkışa ait ses şiddetinin
olması gerekenden daha yüksek olduğunu gösterir.
> Phones : Kulaklık çıkışıdır. Elde ettiğimiz tonun dengeli olup olmadığını
anlamanın en iyi yolu kulaklıkla dinlemektir.



'Bilgisayar programlarında da sanal mikserler vardır. Bu mikserlerle, bir araya getirilen
farklı ses ve ton dengelerini gerçek bir mikser kullanıyormuş gibi ayarlayabiliriz.



 Efekt cihazı

Film ve televizyonun çekim ya da çekim sonrası radyonun da ses kurgu evresinde
sesle ilgili karşılaşılan sorunları gidermek, yeni düzenlemeleri, iyileştirmeleri yapabilmek yada seslere efekt ekleyebilmek amacıyla ses sinyal işlemci (sound signal processor)
cihazlarından yararlanılır.
Bir sesten istenilmeyen gürültüleri çıkarmak, seslerin mekânsal boyutlarını
değiştirebilmek, sesin frekansını ya da genliğini istenilen seviyelere getirmek gibi, işlevler
ses sinyal işlemcileri tarafından gerçekleştirilir
Ses sinyal işlemcileri (ekolayzer, compressor, limiter, reverberation), ayrı birer cihaz
olabilecekleri gibi, aynı zamanda bir cihaz içerisinde tüm bu işlevleri gerçekleştirebilirler.
Özel amaçlar için tasarlanan ses sinyal işlemcileri de bulunmaktadır; mikrofondan gelen sesi
telefon sesine ya da bir robot sesine dönüştürmek gibi.
Bu bölümde, ses kaydı ve yayınında en çok karşılaşılan sinyal işlemciler
incelenecektir.







Ekolayzer.



Ses frekanslarının dengelenmesi

En fazla kullanılan sinyal işlemcisi olan ekolayzer, seçilen bir frekans ya da
  

Efekt Cihazı
frekansların sinyal seviyesini artırarak ya da indirgeyerek frekans alanını (response)
değiştirebilen bir elektronik cihazdır. Bu cihaz kaydedilen ya da kaydedilecek sesin tonal
içeriğini ya da armoniğini denetleme imkanı sağlar.









Ekolayzerin işlevleri şu şekilde açıklanabilir:

- Mikrofondan gelen ses sinyallerinin frekanslarındaki eksikliği giderebilmek.
- Bir dış mekânda ya da bir stüdyoda kaydedilmiş bir diyalog ya da bir müziğin
kayıt kanalındaki yetersizliklerini kapatabilmek,
- İyi bir miks için kanallar arasındaki seslerin kontrastlığına izin vermek,
- Özel bir etki yaratmak için kaydedilen sesin tümüyle değiştirilmesine imkân
sağlamak,
- Frekansların birbirlerine karışmasını indirgeyerek kanallar arasında farklılığı
vurgulamaktır.
Seçilen frekans ya da frekansların seviyelerinin değiştirilmesi iki şekilde
gerçekleştirilir; yükseltme-kesme (boostcut) ve raflama (shelving) yöntemi.
Yükseltme-kesme yöntemi, seçilen ya da merkezdeki bir frekansın seviyesini arttırır
ya da indirger. Bu tip ekolayzer'ların çalışma şekli çan eğrisine benzetilebilir.
Resim 1.24:Ekolayzır
Raflama yöntemi, frekans seviyelerini indirger ya da artırır; ancak, seçilen frekansa
ulaşıldığında, maksimum seçilen, seviyedeki eğri yavaş şekilde düzleştirilerek frekansın
seviyesi değiştirilir.
Genelde üç çeşit ekolayzer kullanılmaktadır. Bunlar;
- Seçilebilir frekans EQ (sabit frekans EQ' i olarak da bilinir),
- Parametrik EQ (sürekli değiştirilebilir) ve
- Grafik EQ'lardır.
Seçilebilir ya da sabit frekans olarak tanımlanan ekolayzer'lar işitilebilir frekans
alanını genellikle üçe bölerek (yüksek, orta ve alçak frekanslar), her bir alan içerisinde yer
alan frekansların tümünün seviyesini yükseltir ya da indirger. Bu nedenle, üçe bölünen
alanlar içerisinde frekansları ayarlamak için ayrı kontroller bulunmaktadır.






Grafik ekolayzır seçilen frekansların seviyelerini yükseltmek ya da indirgemek için,
yuvarlak potansiyometre (ayarlanabilen direnç) yerine düz bir çizgi üzerinde hareket
edebilen (slide) potansiyometreler kullanılır. Bu kontrollerin pozisyonları bir grafik
görünümü verdiğinden, grafik ekolayzır olarak adlandırılır.


Programlanabilir ekolayzır’lar değişik frekansları ayrı ya da eşzamanlı olarak hafızaya
alarak, istenildiğinde tekrar hafızadan çağrılmaktadır. Örneğin, kaydedilmiş bir programın
içerisindeki bir kelime kalın tonda, bir diğeri kulağı tırmalayıcı ve bir başkası da çok ince ya
da tiz olduğunda; programlanabilir ekolayzır üzerinde uygun frekans ve bant genişliği
ayarları yapılarak, hafızaya kaydedilir. Okuma sırasında EQ cihazı uygun değişiklikleri
otomatik olarak yapacaktır.







Audio Düzenleme Programları

Bu bölümde, önceden kaydedilmiş audio dosyaları üzerinde çeşitli düzenlemeler
yapmamızı sağlayan programları inceleyeceğiz.
Bu programlar ile; WAV, MP3, WMA vb. audio dosyalarını işlemek mümkündür.
Dosyalarda bulunan ses sinyaline reverb, chorus, delay,wah gibi efektler kazandırmak ve ses
seviyesini değiştirmek, bu tür programların temel işlevleri arasında sayılabilir. Bunun yanı
sıra; dosyaları kesip biçmek, farklı dosyaların farklı bölümlerini bir araya getirmek,
mono/stereo ayarlarıyla oynamak, değişik formatları birbirine dönüştürmek gibi işler de
yapılabilir.
Piyasada çeşitli ses işleme programları vardır. Bu programların temel özelliği, birden
fazla ses dosyasının paralel olarak düzenlemeye izin vermesidir. Müzik CD'leri üzerindeki
tüm parçalar doğrudan açılarak düzenleme işlemi yapılabilir ve düzenlenen müzik dosyaları
tekrar boş bir CD üzerine parça olarak kaydedilebilir.
Müzik dosyaları içinde kesme, yapıştırma, karıştırma, ses seviyesini düşürme ve
arttırma ve ses dosyasından istemediğiniz bir bölümünü silme işlemleri yapılabilir. Ses
dosyasının hızında dinamik ve gerçek zamanlı değişiklik işlemleri yapılabilir.
Bir diğer işlem devam ederken başka bir işlemde düzenlemeye devam edilebilir.43
Şekil 2.4: Ses kurgu program penceresi
Ses düzenleme programları ile ses kartı üzerinden her türlü ses kaydı
gerçekleştirilebilir. Bu kayıtlar zamanlama yapılarak istenen saat ve dakikada otomatik
olarak gerçekleştirilebilir. 24-bit/32-bit 192 kHz çözünürlüklü dosyaları tam olarak
destekleyen programlar ile vokal ve efekt değişimlerinin tam olarak yapılabilmektedir. Ses
programlarında bulunan profesyonel ses efektleri ile seste istenilen düzenlemler yapılabilir.
Bu programlarda çalışma yapacağımız seslerin tamamını veya bir kısmını seçme
şansımız vardır. Ayrıca tek bir kanala ait sinyalleri seçmek de mümkündür. Bunu yapmak
istediğimizde, sadece ses konusu kanala ait kısmı işaretlememiz yeterlidir. Bir audio
penceresini üst yarısı sol kanala, alt yarısı ise sağ kanala ayrılmış


Örnek Videoları İzleyebilirsiniz...












KAYNAKÇA:
http://megep.meb.gov.tr/
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ana_Sayfa
Birazcık kendi bilgim.
Resimler ise Görselleren bulunmuştur.



 Berkant Teke 602 












23 Mayıs 2012 Çarşamba

Kamera ve Kameraman

KAMERA

Kamera Nedir ? 
 
 Basit olarak görüntüden yansıyan ışığı kaydetmeye yarayan cihaza kamera denir.

  Ayrıntılı bir tanım yapmak gerekirse, görüntüden yansıyan ışığı, mercek veya objektiften yararlanarak bir düzlemde toplayan, o düzleme konulan film ( film kameraları için ) veya ışığa duyarlı elektronik devre elemanları yardımıyla ışık enerjisini, elektrik enerjisine çevirdikten sonra bir çıkış sinyali veren, gerekirse manyetik banda kaydeden ( elektronik kameralar için ) cihaza kamera denir.

- Bir kamera temel olarak mercek ve ışık teknolojisidir. Saniyede 24 kare fotoğraf cekimi yapan gözümüzün tembelliğinden yararlanarak resimleri hareketli görmemizi sağlayan mekanizmadır. Aktüel ve stüdyo kameralar profersyoneldir ayrıca handycam denilen avuç içine sığan modelleri de vardır.

Aktüel Kamera ile Stüdyo Kamerası arasındaki fark
 
-Objektif çapı çok büyüktür. Bu nedenden de ışığa karşı çok duyarlıdırlar.

  -Objektiflerinin özellikleri geniş ve dar açı olarak çok fazla seçenek sunmasıdır. Çok uzaklardan kaliteli görüntü alabilmek için tasarlanmışlardır.

  -Aktüel kameralardan daha çok elektronik kontrol devreleri vardır ve iyi görüntü üretirler.

  -Stüdyo kameralarında kayıt ünitesi bulunmaz. Resim kayıt ünitesinde kayıt yapılır veya uyduya gönderilir.

  -Kameranın diyafram, renk, kontrastlık ayarları, beyaz - siyah ayarı gibi üniteleri yoktur. Kamera kontrol ünitesi ve görevlisi tarafından düzenlenir.

  -Kameranın optik ve mekanik düzenekleri onun gövdesinin büyük olmasına nedendir. Stüdyo kameraları bu nedenle kamera sehpasıyla kullanılamaz. Pedestal denilen ve kameranın yer değiştirmesi için dolly hareketi yapabilen özel bir mekanizma kullanılır.

  -Kameraman, Intercom denilen sistemi kullanarak yönetmen ile karşılıklı konuşarak rejiye daha fazla katkıda bulunur.

  -Vizörleri aktüel kameralara göre çok daha büyüktür. Kameraman ayrıntıları görebilir, kolay takip yapabilir.

  -Kameramanın katlama, optik kaydırma ve netlik kumandaları pedestal veya kamera sehpasının kollarında takılıdır.

  -Kameraman, kendi kamerasının görüntüsünü izleyebildiği gibi, kayıt sinyalini veya diğer kameraları da izleyebilir.

 -Kamera gövdesi çok ağır ve hantal olduğu halde aktüel kameralardan daha kontrollü hareketler yapabilir.

aktüel kamera: http://www.techno-labs.com/image/index/68/pdw700_HD.jpg
stüdyo kamerası: http://www.kameraarkasi.org/kamera/elektronik/cesitleri/studyo_02.jpg
handycam: http://www.digitaltechnews.com/news/images/sony_hdrhc3_handycam.jpg


Kameraman 

 -Sinemada veya televizyonda kamera ile görüntü çeken kişi. Genelde bütün görüntü araçlarını kullananlara kameraman denir. Haberciler dışarda bağımsız kameralarla aktüel kameraman olarak çalışırken, stüdyoda kameramanları sabit kameralarla bir dekorda program çekimi yapar. Kaydırma, crabbing, zoom, netlik ayarlarını yapar, araçlarını konrol eder ve temizler, dollyi kirli bırakmaz, çevrinme kafalarını sıkar. Kameraman, ses ve ışıkçılarla, teknisyenlerle uyumludur. Yönetmen, stüdyo şefi, yapım asistanı, görüntü yönetmeniyle birlikte çalışmaktadır.


Enes Özkan - 54 

kaynakça
 -http://tr.wikipedia.org
 -http://www.kameraarkasi.org
 -kendi bilgilerim, az bişey 

18 Mayıs 2012 Cuma

After Effechts




                                                                           After Effects



Daha ilk başta söylediğimiz gibi Adobe After Effects bir video edit yazılımı değildir, dolayısıyla sadece video edit yazılımlarıyla ve onların uygulama mantığıyla kendini geliştirmiş bir kullanıcı, sadece Adobe After Effects değil benzeri tüm compositing yazılımlarında bir bocalama yaşayabilir.

Belki de bu tarz yazılımlardaki tek benzerlik time-line mantığıdır. Zira tüm hareketli görsellerle uygulama yapmamızı sağlayan yazılımlar Macromedia Flash'tan Adobe Premiere'e kadar her zaman karşımıza bir time-line ile çıkar. Bu arada bilmeyenler için hemen belirtelim; Time-line bu tarz uygulamalardan hareketli görüntü içerisinde gezinmenizi sağlayan zamanlama çubuğudur. Bu zamanlama çubuğu sayesinden video düzlemi içerisinde hareket edebilir ve dilediğiniz yere müdahele edebilirsiniz.




                                                                  Ne zaman nasıl kullanmalı?
Aslında en çok sorulan sorulardan biri de budur. Elimizde 20 dakikalık bir video olduğunu varsayalım ve bunun içinde bir yerlerde 4-5 saniyelik bir bölümde Adobe After Effects'e ihtiyacımız olsun. Kullanıcıların bir çoğu böyle bir durumda, tüm videoyu After Effects'e atıp atmama konusunda tereddüt ederler. Aslında haklılar da 4-5 saniyelik bir gereksinim için koskoca videoyu yazılıma atmak kimi zaman işkenceye dönüşebilir.



İki olaslık var birincisi, gerekli kısmı tek başına After Effects'te işleyip, çıkış aldıktan sonra video edit yazılımıyla tüm video içerisine yerleştirmek. Ya da gözümüzü karartıp tüm videoyu After Effects içerisine atmak. Teoride tüm videonun tek seferde işlenmesi mantığı her zaman daha avantajlıdır, yani gözümüzü karartmak çok daha iyi sonuçlar verebilir. İşte bu noktada sisteminizin gücü ve sabrınız önemli bir rol oynuyor.



                                                                        Temel özellikleri
Adobe After Effects oldukça gelişmiş araçlar ve compositing mantıklarıyla birlikte gelmektedir. Her ne kadar 3D bir yazılım olmasa da elinizdeki düzlemleri, videoları ve yazıları v.s After Effects'in içeri doğru olan 3D boşluğunda kullanabilirsiniz. Anlatması biraz zor olacak ama After Effects de 3D yazılımlar gibi 360 derece değil, karşınızda monitör içerisinde, dahası ekrandaki monitör penceresi içerisindeki 180 derecelik alan içerisinde 360 derece hareket sağlamaktadır.



Yazılımın temel filtreleri kurgu sonrası rötuşlarınız için yeterli olsa da, asıl ufkunuzu açacak olan araçlar pluginlerle birlikte gelecektir. Bu sebepten After Effects'in mantığını yakaladıktan hemen sonra, sıkı bir plugin avına çıkmanız çok faydalı olacaktır.


Tabii ki After Effects'in can damarlarından biri olan "kamera" mantığını da unutmamak gerekli. Hemen yukarıda belirttiğimiz gibi yazılım 3D bir boşluk içerisinde çalıştığı için, videolarınızın ve benzeri görsellerinizin içerisinde sanal kameralar yaratabilir (tam teknik detayları da siz belirleyebilirsiniz) ve sanal bir kamerayla görseller içerisinde, arasında, üzerinde dolaşabilirsiniz. Kaldı ki gördüğünüz o çok yönlü ve "kıpır kıpır" jeneriklerin bir çoğunda bu kamera mantığı kullanılır.



Şimdilik After Efects'in neler yapıp yapamayacağından bahsetmenin hem anlamı yok hem de bu şekilde özetlemek neredeyse imkansız. Bu yüzden ilerleyen yazılarda yazılımın gerçek özelliklerini birlikte keşfedeceğiz...




                                                        Adobe After Effects'e giriş

After Effects herkesin de bildiği gibi Adobe firması tarafından geliştirilmiş bir compositing & vector video yazılımıdır. Bir başka değişle After Effects bir video edit yazılımı değil, aksine video edit yazılımlarının yetemediği noktalarda ve fazlasının gerektiği anlarda bize yardımcı olan harici bir uygulamadır.



Herşeyden önce compositing ve vector video mantıklarından bahsetmemiz gerekiyor. Compositing en kaba haliyle en az iki farklı görsel birbirine adapte etmek ve tek bir video . Yani 3D bir arka plana gerçek insanları yerleştirmek bir compositing işlemidir. Bu işlemi özellikle verdiğimiz örnekteki gibi yapan çok daha başarılı ve hatta bu konuya dedicate olmuş yazılımlar olsa da After Effects'in nimetleri ve esnekleği onu uzun sürelerdir gündemde tutmayı başarmıştır.


Çünkü compositing dediğimiz sırada tek kastettiğimiz unsur 3D ve gerçek görüntüler arasındaki ilişki değildir. İki gerçek görüntü, gerçek görüntü ve vektör video gibi bir çok farklı kombinasyonda After Effects oldukça işe yaramaktadır.




Gelelim vector / vektör video mantığına. Bilgisayar grafiklerindeki vektör ve piksel grafik farklarını bilirsiniz. Piksel grafikler, sabit noktaların daha önceden belirlenmiş renk ve birbirleriyle adaptasyon kriterlerine göre oluşturduğu ve aslında hiç bir esnekliği olmayan bir nevi kilitli piksel yığınıdır. Yani bir piksel grafiği büyüttüğünüzde, yapılan iş büyüteçle bakmak kadar aciz bir yöntemdir aslında ve hiç bir zaman kusursuz bir büyüme olmayacağı gibi, kusursuz bir küçülme de olmaz. Piksel grafikler büyürken bozulduğu gibi çoğu zaman küçülürken de bozulur. Yani ebatları değiştirmek hiç bir yönden piksel grafiklerin işine yaramaz.

Bizim kullandığımız geleneksel videolar ve tabii ki video kameramızla çektiğimiz video görüntüleri piksel bazlıdır ve aslında ne iseler "o" durlar. Şartlar ne olursa olsun, her bir kıpırdanma onlar için deformanson anlamına geldiği gibi, bu kısır esneklik durumu compositing gibi işlemler de uygulayanı oldukça kısıtlar.